Düşünceli ve saygılı yorumlarınızı bekliyoruz.
Misafir olarak yorum yapmak için bu adresi kullanın: guest@maninwhite.me
Rüya gördünüz mü?
Sorunlarınızı var mı?
Size yardım etmekten mutluluk duyarız.
Hanif (Yaradan’a tapınan) ve Halilullah (Allah’ın dostu) olan Hz İbrahim’in (as) manevi soyundan geldiğini iddia eden bütün imanlılar yedi günden oluşan haftalık bir döngüye göre yaşar. Bir yıl, bir ay veya bir günden farklı olarak hafta, gökbilimle ilgili bir temele sahip değildir. Allah’ın vahyini bilmeyen, O’nun varlığını inkâr eden biri doğada hiçbir yerde bu yedi günlük döngüye bir dayanak bulamaz. Bununla birlikte dinlerinden veya inançsızlıklarından bağımsız olarak dünyanın bütün ülkelerinde bu döngüye uyulur. Kutsal Yazılar haftalık döngünün Tevrat’ta tanımlanan ve diğer bütün Kutsal Kitaplarda bahsi geçen, yeryüzünde canlılığın yaratılışının bir hatırlatıcısı olduğunu doğrular.
Kur’an yedi kez Allah’ın dünyayı altı günde yarattığını doğrular ve ondan sonra O’nun tahtına oturduğunu söyleyerek devam eder. Yedinci gün kavramı budur ve bu günler birlikte haftayı oluşturur. Müslümanların çok iyi bildiği gibi Yahudilerle Hıristiyanlar arasında Allah’ın kendisinin yerine getirdiği ve Halik’in (Yaratan) otoritesine boyun eğen (teslim olan) herkesin yerine getirmesini buyurduğu (aşağıda göreceğimiz gibi), yaratılışın sonundaki dinlenmeyi hangi günün hatırlattığı konusunda bir tartışma vardır. Şabat konusunda anlaşamayanlardan bahseden Nahl Suresi’nin ifade ettiği budur. Göreceğiniz gibi, saf bir imana sahip olanlar için şüphe duyacak, anlaşmazlığa düşecek hiçbir şey yoktur.
Haftanın günlerinin isimlerini Farsça ve Arapçadan alan Türkçe Allah’ın yaratılışta dinlenmek ve O’nu hatırlamak amacıyla belirlediği gün konusunda açık değilken Arapça konuşan biri için bu konuda hiçbir şüpheye yer yoktur.
Arapçada haftanın günleri birden beşe kadar sayılarla isimlendirilir. Yalnızca cuma ve cumartesi günleri farklı isimlendirilir. Arapçada “birinci gün”, pazar gününe karşılık gelir.
Pazar |
(al-Yawm) al-Ahad |
Birinci Gün |
Pazartesi |
al-Ithnayn |
İkinci Gün |
Salı |
ath-Thalatha |
Üçüncü Gün |
Çarşamba |
al-Arba’a |
Dördüncü Gün |
Perşembe |
al-Khamis |
Beşinci Gün |
Cuma |
al-Juma |
Toplanma |
Cumartesi |
as-Sabt |
Dinlenme |
Kur’an bir dinlenme ve tapınma günü olarak Sebt (Şabat) gününü tutmaktan bahseder, ayrıca onu ihlal edenlerin lanetleneceği konusunda uyarır:
Nisa Suresi 4:47
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ آمِنُوا بِمَا نَزَّلْنَا مُصَدِّقًا لِّمَا مَعَكُم مِّن قَبْلِ أَن نَّطْمِسَ وُجُوهًا فَنَرُدَّهَا عَلَى أَدْبَارِهَا أَوْ نَلْعَنَهُمْ كَمَا لَعَنَّا أَصْحَابَ السَّبْتِ وَكَانَ أَمْرُ اللَّهِ مَفْعُولًا
Ey kendilerine kitap verilenler! Biz bir takım yüzleri silip arkalarına çevirmeden, yahut Cumartesi Ashabı’nı lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden önce, yanınızda bulunanı tasdikleyici olarak indirdiğimize inanın. Allah’ın emri yerine getirilmiş olacaktır.
A’raf Suresi 7:163
وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ كَذَلِكَ نَبْلُوهُم بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ
Sor onlara o deniz kıyısındaki kentin durumunu. Cumartesi günü azıp sınır tanımazlık ediyorlardı. Sebt yaptıkları gün balıkları onlara akın akın gelirdi; sebt yapmadıklarında ise onlara gelmezdi. Yoldan sapmaları yüzünden onları böyle imtihan ediyorduk.
Nahl Suresi 16:124
إِنَّمَا جُعِلَ السَّبْتُ عَلَى الَّذِينَ اخْتَلَفُوا فِيهِ وَإِنَّ رَبَّكَ لَيَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Cumartesi tatili, sadece onda ihtilaf edenlere farz kılındı. Rabbin, tartışmakta oldukları şey hakkında, onlar arasında kıyamet günü hüküm verecektir.
Kur’an hatırlamanın önemini ve unutanların korkunç yazgısını bize birçok kez hatırlatır. Bütün bu uyarılara rağmen Sebt’in, Allah’ın kendisinin dünyanın başlangıcında, insanların O’nu hatırlaması için belirlediği günün özel önemi çoğu insanın aklına bile gelmez. O kadar ciddi bir iştir ki, Kur’an bize Allah’ın onu ihlal eden Yahudileri lanetlediğini anlatır. Doğru Yol’da ilerlemek istiyorsanız başkalarının söylediklerine veya yaptıklarına çok fazla güvenmeyin. Onlara saygı gösterin, doğrusu böyle yapmaktır ama Hadi’nin (Rehber) rehberliğinde yürümek sizin için en güvenli, en iyi olandır.
“Ters düşenler” tarafından da göz ardı edilen Kutsal İncil aynı ölçüde Allah’ın Sebt (Şabat) gününün kutsallığını koruma buyruğunu vurgular. Tevrat ayrıca günü tutmanın sadece Yahudiler için geçici bir buyruk olmadığını, bütün insanlık için, Allah’ın yarattığı herkes için değişmez bir buyruk olduğunu açıkça gösterir.
Tevrat, Yaratılış 2:1-3
Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı. Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi. Yedinci günü kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, yarattığı bütün işi bitirip dinlendi.
Tevrat, Mısır’dan Çıkış 20:8-11
Şabat Günü’nü kutsal sayarak anımsa. Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın. Ama yedinci gün bana, Tanrın RAB’be Şabat Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, hayvanların, aranızdaki yabancılar dahil, hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü ben, RAB yeri göğü, denizi ve bütün canlıları altı günde yarattım, yedinci gün dinlendim. Bu yüzden Şabat Günü’nü kutsadım ve kutsal bir gün olarak belirledim.
Yeşaya Peygamber 58:13-14
Kutsal günümde dilediğinizi yapmaz, Şabat Günü’nü çiğnemezseniz, Şabat Günü’ne ‘Zevkli’, RAB’bin kutsal gününe ‘Onurlu’ derseniz, kendi yolunuzdan gitmez, keyfinize bakmayıp boş konulara dalmaz, o günü yüceltirseniz, RAB’den zevk alırsınız.
Yeşaya Peygamber 66:22-23
“Çünkü yaratacağım yeni yer ve gök önümde nasıl duracaksa, soyunuz ve adınız da öyle duracak” diyor RAB. “Yeni Ay’dan Yeni Ay’a, Şabat Günü’nden Şabat Günü’ne bütün insanlar önüme gelip bana tapınacaklar” diyor RAB.
Allah bize Sebt Günü’nü kutsal olarak ayırmasındaki amacı gerçekleştirmek için onu yüceltmekle, kendi zevkimizin peşinden gitmekten ve bu kutsal günde canımızın istediğini konuşmaktan kaçınmakla yükümlü olduğumuzu öğretir. O zaman bu günü zevkli bulacağımızı vaat etti. Şabat bizi “unutanların” yazgısından koruyan; bize Allah’ı, O’nun yaşamlarımız için kurduğu planı, bize sevgisini ve O’nun lütfu sayesinde sahip olduğumuz öbür dünya umudunu akılda tutmayı hatırlatan özel bir armağandır.