Düşünceli ve saygılı yorumlarınızı bekliyoruz.
Misafir olarak yorum yapmak için bu adresi kullanın: guest@maninwhite.me
Rüya gördünüz mü?
Sorunlarınızı var mı?
Size yardım etmekten mutluluk duyarız.
Adem ve Havva’nın Kâbıd Olan’a (Elinde Tutan) itaatsizlik edip Cennet’i terk etmek zorunda kaldıkları günden beri hastalık ve rahatsızlık her insanın yaşantısının parçası haline geldi. Tıbbi gelişmeler bazı hastalıkları iyileştirme, hatta sona erdirme imkânı sağlasa da dört bir yanımızın illetlerle çevrili olduğunu görmek için çok uzağa gitmeye gerek yok.
Bazen mümin kişinin çoğunlukla kısıtlayıcı ve acı verici olan bir hastalığa uzun süre dayanması gerekir. Bu yolla hasta, Sabûr Olan’ı (Sabırlı Olan) yüceltebilir. Bazıları bu yolla kutsanmanın tuhaf bir yolunu bulmuştur. Türkiye’nin doğusundan bir âlim olan Said Nursî (1877-1960) şöyle yazdı: Çünki hangi bir genç hasta yanıma gelmiş ise, görüyorum; emsallerine nisbeten bir derece vazife-i diniyeye ve âhirete karşı merbutiyeti var. Ondan anlıyorum ki: Öyleler hakkında o nevi hastalıklar musibet değil, bir nevi nimet-i İlahiyedir. Çünki çendan o hastalık onun dünyevî,fâni, kısacık hayatına bir zahmet îras ediyor. Fakat onun ebedî hayatına faidesi dokunuyor. (Said Nursî; Risale-i Nur, 2. Lem’a [Eyyüb’ün Istırabı], 5. Nükte, 3. Mes’ele)
İncil, Romalılar 8:28
Tanrı’nın, kendisini sevenlerle, amacı uyarınca çağrılmış olanlarla birlikte her durumda iyilik için etkin olduğunu biliriz.
Bununla birlikte diğer zamanlarda bir hastalık kalıcı olarak görülmez ve Allah’ın şifa yoluyla Raûf Olan (En Müşfik) olarak ortaya çıkmasını sağlar.
Allah bazı peygamberleri iyileştirmekle görevlendirdi. Musa’ya (as) cüzamı iyileştirme gücü verilmişti. Yeşaya (as) Kral Hizkiya’nın iyileşeceğini bildirdi. Hatta İlyas (as) Lübnan’da, Sarepta’da dul bir kadının oğlunu hayata döndürdü.
Yine de hiçbir peygamber, Şifacı Olan İsa Mesih’le (esenliği üzerimize olsun) karşılaştırılamaz. Aşağıdakiler İsa’nın gücünü ortaya koyduğu örnek olaylardan, hasta insanları mucizevi bir şekilde sağlığına kavuşturduğu vakalardan sadece birkaçı.
Âli İmran 3:49
Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah’ın izniyle diriltirim.
Mâide 5:110
Hani, Allah şöyle demişti: “Ey Meryem’in oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetini hatırla. Seni Ruhulkudüs’le desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat’ı, İncil’i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun.”
İncil, Matta 15:30
Yanına büyük bir kalabalık geldi. Beraberlerinde kötürüm, kör, çolak, dilsiz ve daha birçok hasta getirdiler. Hastaları onun ayaklarının dibine bıraktılar. O da onları iyileştirdi.
İncil, Matta 8:2,3
Bu sırada cüzamlı bir adam yaklaşıp, “Ya Rab, istersen beni temiz kılabilirsin” diyerek O’nun ayaklarına kapandı. İsa elini uzatıp adama dokundu, “İsterim, temiz ol!” dedi. Adam anında cüzamdan temizlendi.
İncil, Luka 17:12-19
Köyün birine girerken O’nu cüzamlı on adam karşıladı. Bunlar uzakta durarak, “İsa, Efendimiz, halimize acı!” diye seslendiler. İsa onları görünce, “Gidin, kâhinlere görünün” dedi. Adamlar yolda giderken cüzamdan temizlendiler. Onlardan biri, iyileştiğini görünce yüksek sesle Tanrı’yı yücelterek geri döndü, yüzüstü İsa’nın ayaklarına kapanıp O’na teşekkür etti. Bu adam Samiriyeli’ydi. İsa, “İyileşenler on kişi değil miydi?” diye sordu. “Öbür dokuzu nerede? Tanrı’yı yüceltmek için bu yabancıdan başka geri dönen olmadı mı?” Sonra adama, “Ayağa kalk, git” dedi. “İmanın seni kurtardı.”
Cüzamlılardan onları da kirletmesinler diye öteki insanlardan uzak durmaları istenirdi. Tevrat’a göre bir cüzamlı temiz olduğunda, yukarıda anlatılan hikâyede İsa tarafından verilen bu buyruğa uyması gerekiyordu. Bununla birlikte o güne kadar hiçbir Yahudi cüzamlı, cüzama yakalandıktan sonra temiz olmamıştı. Yalnız Naaman adında bir Suriyeli, Allah’ın kendisine Peygamber Elişa (as) tarafından iletilen bir buyruğuna uyarak cüzamdan arınmıştı. Bulaşıcı hastalıkların bulaşması sağlıklı bir kişinin hasta bir kişiyle, hatta böyle bir kişinin önceden dokunduğu bir nesneyle temas etmesi yoluyla olur. İsa, hastalığa yakalanmak ve kirlenmek şöyle dursun, cüzamlıları iyileştiriyor, onları temiz kılıyordu. Yahudiler ancak Mesih’in Yahudi bir cüzamlıyı iyileştirebileceğine inanıyordu. Dolayısıyla, bu olay Mesih’in geldiğinin ilanı demekti. Bu şifa bulmuş cüzamlıların İsa’nın buyruğuyla başvurduğu, Allah’ın tapınağında hizmet eden meshedilmiş kişinin Mesih’in bu işaretini göremeyecek kadar cahil olması ne kadar üzücü.
İncil, Markos 10:46-52
Sonra Eriha’ya geldiler. İsa, öğrencileri ve büyük bir kalabalıkla birlikte Eriha’dan ayrılırken, Timay oğlu Bartimay adında kör bir dilenci yol kenarında oturuyordu. Nasıralı İsa’nın orada olduğunu duyunca, “Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!” diye bağırmaya başladı. Birçok kimse onu azarlayarak susturmak istediyse de o, “Ey Davut Oğlu, halime acı!” diyerek daha çok bağırdı. İsa durdu, “Çağırın onu” dedi. Kör adama seslenerek, “Ne mutlu sana! Kalk, seni çağırıyor!” dediler. Adam abasını üstünden atarak ayağa fırladı ve İsa’nın yanına geldi. İsa, “Senin için ne yapmamı istiyorsun?” diye sordu. Kör adam, “Rabbuni, gözlerim görsün” dedi. İsa, “Gidebilirsin, imanın seni kurtardı” dedi. Adam o anda yeniden görmeye başladı ve yol boyunca İsa’nın ardından gitti.
İsa kendisine imanla yaklaşan, iyileşmeyi isteyen hiç kimseyi geri çevirmedi. O, insanların yalnızca fiziksel hastalıklarını iyileştirmekle kalmadı. Kendilerine eziyet eden kâfir cinlerin musallat olduğu insanları da kurtardı.
İncil, Matta 12:22-23
Daha sonra İsa’ya kör ve dilsiz bir cinli getirdiler. İsa adamı iyileştirdi. Adam konuşmaya, görmeye başladı. Bütün kalabalık şaşırıp kaldı. Bu, “Davut’un Oğlu olabilir mi?” diye soruyorlardı.
Aptal bir cini kovmak, Yahudilerin inancına göre ancak Mesih’in gerçekleştirebileceği bir mucizeydi. Yahudiler cinleri onlara isimlerini sorarak kovarlar ama aptal bir cin onlara cevap veremezdi. İsa, aptal cinler üzerinde bile yetki sahibiydi. O zaman halk, ancak Mesih’in yapabileceği bir belirtiyi gerçekleştiren İsa ile Mesih olan İsa arasındaki açık bağlantıyı kurabildi.
Şimdi en iyi kısma geliyoruz, sevgili okur. İsa (esenliği üzerimize olsun) bugün hâlâ insanları iyileştirmeye devam ediyor! Bu sayfanın da okurları olan bazılarınız, Beyaz Giysili Adam size de dokunduğunda O’nun şifasını deneyimlediniz. İsa, bugün de diri ve hâlâ O’na imanla yaklaşanları iyileştiriyor. Şâfi Olan’dan (Şifacı) iyi şeyler aldığımızda o dokuz cüzamlı gibi değil, kendisini iyileştirene geri dönen ve Allah’a şükreden o adam gibi olalım.
Aşağıda şifayla ilgili bazı hayret verici tanıklıkları okumak hoşunuza gidebilir ve bu hikâyeler size esin kaynağı olabilir: