Düşünceli ve saygılı yorumlarınızı bekliyoruz.

Misafir olarak yorum yapmak için bu adresi kullanın: guest@maninwhite.me

Top

Bize ulaşın

Rüya gördünüz mü?

Sorunlarınızı var mı?

Size yardım etmekten mutluluk duyarız.

  1. en
  2. de
  3. tr
  4. ru
Beyazlı Adam
Beyazlar içinde bir adamı rüyada
Beyaz Elbiseli Adam'ı, İsa
Görüm Allah'tan geldiğini
Rüyaların gerçek hikâyeleri
Cuma Okuması
25 April 2025

Cuma Okuması 17 
Dik Başlı ve Bölünmüş

Bismillahirrahmanirrahim

Geçen sefer Babil’de Allah’a karşı insanların uygulamaya koyduğu gizli planı okuduk. Hatırlamak isterseniz Tevrat, Yaratılış 11:1-9 bölümünü tekrar okumanızı tavsiye ederim (önceki Cuma okumasımızda).

Nuh’un soyundan gelenler Adem’le Havva’ya çoğalmalarını ve yeryüzünü doldurmalarını söyleyen El-Vâsî’nin (Sınırsız Olan) planına uymak yerine kendileri bir plan kurdular ve onu uygulamaya koydular. Bütün Dünya’yı kaplayan tufanı bildiklerinden Allah’ı alt etmek ve “ün salmak” amacıyla “göklere erişecek” kadar yüksek bir kule inşa etmeye karar verdiler. İslam (اَلْإِسْلَامُ) kelimesinin anlamı teslimiyettir. Babillilerin yaptığı bunun tam tersidir.

Allah’ın onların başkaldırısına verdiği yanıtta bir ironi vardır. Tevrat’ta, “RAB insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi” der (Yaratılış 11:5). Allah El-Bâtın’dır (Saklı Olanı Bilen) ama kibirli Babillilerin büyük başarısını görebilmek için “aşağıya indi”.

Allah kuleyi ve onu inşa edenleri yok edebilirdi ama bunu yapmadı. Aslına bakarsanız tufan ve Babil kulesi olaylarından çıkarılacak ders bizler için bir hatırlatıcı görevi görür: Ceza insanın günah sorununu çözmez. Kuleyi yapanların hepsi tufandan sonra Nuh’un gemisinden çıkan o bir avuç insanın soyundan geliyordu. Buna rağmen bu isyancılar Nuh’un sahip olduğu doğruluk ve alçakgönüllülük doğrultusunda yürümeyip tufandan önceki kuşağın günahkâr yollarını izlediler. Pek çok insan, Müslümanlar ve diğerleri, acımasız kuvvetin iyilik getirdiği gibi yanlış bir fikrin sonucu olarak acı çekiyor. Bu yanlış ailelerde dramlara, ulusların yıkımına neden oluyor ama üzücü bir hata aslında. Cezanın yeri vardır ama hatırlayın, Allah’ın cezalandırması bile Dünya’mızın en büyük sorununa çözüm değildir. Allah’ın daha iyi bir yolu vardır.

Bugün Irak’ta, Al Hillah’ın hemen dışındaki Babil harabeleri hâlâ insanın kibrinin ve Allah’ın iradesine aykırı plan yapmanın yol açtığı yıkıma tanıklık etmektedir. Önceden Tevrat’ın meşruluğunu yadsıyan koyu bir Müslüman, Babil’in yıkılışıyla ilgili peygamberliği okuduktan sonra kitapta Allah’ın gerçek sözünün korunduğuna ikna olmuştu. Bu allame şöyle dedi: “Büyük şehirler felaketlerden ve fetihlerden sonra daima yeniden kurulmuştur ama Babil öyle olmamış. Gidip kendi gözlerinizle görebilirsiniz.”

Babil’in laneti, dillerin karışıklığı hâlâ bizimle. Farsça, Arapça, Rusça, İngilizce veya Esperanto dillerini kullanarak bu durumu tamir etmeye yönelik hiçbir çabamız işe yaramayacak. Cebrail’in Peygamber Daniel’e ilettiği peygamberlik görümleri de açıkça gösterdi ki Deccal’ın en büyük birleştirme girişimi de dahil olmak üzere birleşmeye yönelik bütün insani çabalar başarısızlığa uğrayacak. (web sayfamızın Daniel 2. bölüm hakkındaki 3 parçalı makalesine bakınız)

Allah insanları kibirleri yüzünden böldü ve O’nun elçilerinin de tanıklık ettiği gibi onları yalnız Allah yeniden bir araya getirebilir.

Zekeriya Peygamber 8:19-21

Bu nedenle gerçeği ve esenliği sevin. Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “Daha birçok halk, birçok kentte yaşayanlar gelecek. Bir kentte yaşayanlar başka kente gidip, ‘RAB’be yalvarmak, Her Şeye Egemen RAB’be yönelmek için hemen yola çıkalım. Ben de gideceğim’ diyecekler.”

İncil, Galatyalılar 3:28

Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsa’da birsiniz.

Hucurât Suresi 49:13

يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّن ذَكَرٍ وَأُنثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِندَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ

Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.

 

Eğer Allah bütün günahkârları hemen yok ederek günah sorununu çözseydi başıma ne gelirdi?

Birlik ve esenlik içinde yaşar mıyım? Gerçekten mi?